4 Aralık 2009 Cuma

BAŞKENT ANKARA’DA YEREL SEÇİMLERE DOĞRU..



Gene geldi yerel çattı seçim curcunası.. Ve her yeri yavaş yavaş bayraklar, afişler kaplayacak, adaylar kendilerini göstermek için broşürler, posterler bastıracaklar, toplantılar düzenleyecekler.. Gene genellikle her seçimde artık görmekten sıkıldığımız aday adayları kaplayacak ortalığı.. Nerede plancılar, mimarlar, mühendisler, çevreciler, peyzaj mimarları, kamu yönetimi ve siyaset bilim uzmanları, diye düşüneceğiz..

Ama partilerimiz kendilerine en yakın, en meşhur ve en başarılı, en...en... adaylarını bulmakta gecikmeyecekler..Yerel politika ağır basabilir, bay başkanın adamları öne çıkabilir vs vs...Parayı bastıran düdüğü çalabilir (sadece bir atasözü!!)..

Aslında, Başkent Ankara’mızın şanlı planlı ve projeli geçmişini hatırlayarak, neydi o günler, artık plana gerek bile kalmadı, teknoloji o kadar ilerledi ki Başkanlarımız çözümü hemen buluveriyorlar... Araçlar ilerlemiyor mu? Hemen bir altüst kavşak, bir sonraki kavşakta tıkanıp kalıyorlarsa, bir kavşak daha, olmadı mı meydanı yayalara kapatıver, alttan geçiversinler..

Birinci çevre yolu yoğunlaştı ise, hemen bir ikincisini yapalım, arasını da ne güzel imara açalım gibi, şehrimiz ve çevremiz için uygun çözümler üretiyorlar..Son kalan göllerimizin arasından da otoyolu geçirirsek göle bakarak transit geçmenin zevkine de doyum olmaz demişlerdir, herhalde birileri..

Kültür merkezleri yapıp çevresini mezbelelik bırakmak da beceriksizlikte de öte bir durum değil mi, yada Eski Ankara ve çevresini hala mezbelelik halde bırakmak ortak bir sorumsuzluk örneği değil mi?

Yani, koruma planlarını 15 senede yapamamak gibi bir durum nerede görülmüş acaba.. Tabii, uzun vadeli planlara, projelere, belediyelerin bir araya gelerek ortaklaşa çözümler üretmelerine de sıra gelecek elbet...

Yeşil politika denilen ve “Doğal ve Tarihsel Çevre“ nin sürdürülebilir korunması ve geliştirilmesine yönelik plan ve projeler için, bu konularda uzmanlaşmış danışmanlara da gerçekten “danışan” başkanları seçmemiz gerekiyor..

Önümüzdeki dönem, Avrupa Birliği’ne aday bir Başkent görünümüne sahip, doğru dürüst altyapıya sahip, sosyal ve kültürel mekanlara sahip bir kent oluşturma dönemi olmalı; Yaya bölgelerinin çoğaldığı, toplu taşın sistemlerinin arttırıldığı planlı, programlı bir dönem olmalı diye düşünüyorum.

Belediyeler sadece çöp toplamak, yolları-çukurlar yamamak (ki buna razı hale getirildik!), kaldırım yapmak, büfelerin, durakların, direklerin yerlerini değiştirmek için var değiller ya sadece.. 15-20 yıllık makro stratejik planların yapıldığı, buna bağlı alt projelerin ele alındığı, uygulandığı bir dönem olmalı önümüzdeki dönem..

Bizler de bunu gerçekten başarabilecek yöneticiler seçmeliyiz..Birbirleri ile barışık, halkla, sivil örgütlerle, ve en önemlisi kendisi ile barışık bir yerel yönetim olmalı...

Demokratik, şeffaf ve çağdaş bir yerel yönetim olmalı, seçeceğimiz.. Kentin ikili yapısını yani gecekondu-imarlı kesimleri birbirine yakınlaştıracak, sosyal-teknik donatıları çağdaş düzeye çıkaracak, en azından da kaldırımları bir kez daha yıkıp yapmayacak bir yönetime, adaya oy vermek gerekli..

Arsa ve emlak biriktirenlere (spekülatör), imar yağması ile aşırı rant kazananlara prim vermeyecek, kentin hava, su, yeşil ve toprak gibi doğal varlıklarını koruyacak, kültürel ve tarihsel değerleri koruyacak bir yerel yönetim ve yönetici seçelim.

Tabii böylesini bulabilirsek!! En azından temiz, doğru dürüst ve kişilikli bir belediye başkanına oy verelim derim. Bunu sağlamak için de adayları didik didik edip, geçmişlerini, yaptıklarını, geldikleri yerleri inceleyiniz derim..Böylece, “şehremini” miz (belediye başkanımız) gerçekten şehrimizi, kendimizi ve çoluk çocuğumuzu emanet edeceğimiz, çevremizi koruyacak, kentimizi geliştirecek, çağdaş bir başkent haline getirmeye çabalayacak biri olur o zaman..

İyi seçimler, dikkat edin beş sene için seçiyorsunuz!!..

Kalın sağlıcakla..

Ankara Magazine Dergisi, “Kent ve Çevre Köşesi”, Mart 2004, SAYI 29, s.78'de yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1957 Ankara Seli ve Ankara'nın Dereleri : Mehmet Tunçer Sunumu (18.10.2024)

  "1957 Ankara Seli ve Ankara'nın Dereleri" ‼️ 11 Eylül 1957 tarihinde Hatip Çayı (Bent Deresi) taşkınının yol açtığı sel, Ank...