Prof. Dr. Mehmet Tunçer
Çankaya Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü Öğretim Üyesi
“Eski
şehrin dikkat çekici bir güzelliği vardır, girintili çıkıntılı duvarları
geçmişteki mücadeleleri ve 13 yüzyıllık tarihini çağrıştırır, eski evlerle
çevrili dar sokakları her adımda tarihi anıları barındırır, Roma ve Augustus
Tapınakları, Julien Sütunu şehrin geçmişteki büyüklüğünü kanıtlar.” (Mamboury, 1934, S. 43)
Bu yazıda; 35 yılı aşkın bir süredir, inanılmaz
bir sorumsuzluk örneği olarak tüm yetkili kurum ve kuruluşlarının gözü önünde
başıboş bırakılmış, tinerci ve ayyaş yuvası haline gelerek, Başkent Ankara için
çağdışı ve utanç verici bir hal alan Bendderesi’ndeki Roma Tiyatro’sunun
niteliği, kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan bilgiler ve günümüzde gelinen
nokta verilecektir.
Ancyra’dan
Angora’ya, Angora’dan Ankara’ya….
Tarihte, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri de
dahil, Galatya eyaletinin başkenti olan Ankyra (Ankara) hiçbir
zaman Roma İmparatorluk dönemindeki (MS ilk iki yüz yıl) kadar görkemli bir
kent olmamıştır. Roma döneminden önce Ankara’nın nasıl bir kent yapısına sahip
olduğu hakkında kesin bilgi yoktur. Kent, Roma döneminde içişlerinde bağımsız
ve demokratik bir yapıda yönetilmiştir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde
edilen bulgulara göre, bu devirde kentin yoğun yerleşim alanı Roma Hamamı
çevresindedir.
Üçüncü yüzyılda, Küçük Asya’nın (Helen ve
Romalıların Anadolu’yu tanımlaması) en uygar ve seçkin kentlerinden biri olan
Ankara’nın imar edilmiş mahallelerinin çevresinde, ovada bir sur inşa edilmiş
olabilir. Roma Hamamı güneyindeki okul avlusunda ve Çankırı Caddesi’nin karşısında
yaptığı kazılarda bu surun kalıntısını ovaya inmeden, kentin bir bölümünü
dışarıda bırakacak biçimde bulmuştur.
Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırı ile
Avrupa’daki yolların birleşme noktasında bulunan Ankara, stratejik konumu
nedeniyle Roma egemenliği altında hızlı bir gelişme göstermiş ve doğudaki
savaşlar sırasında imparatorlar ile ordularının dinlendikleri önemli bir askeri
üs olmuştur[1].
ROMA DÖNEMİ ANCYRA’DAN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞABİLEN ANIT
ESERLER
Roma döneminde,
buleterion, gymnasium, tiyatro, hipodrom ve agora gibi bazı yapıların yapıldığı
ve sonraki dönemlere kaldığı bilinmektedir. Buleterion ve tiyatronun kalenin
güneybatısındaki gelişme alanlarında, hipodrom ve şenlik yerinin Augustus
Tapınağının yakınında, gymnasiumun da Roma hamamlarının hemen önünde yapıldığı
tahmin edilmektedir.
ROMA DÖNEMİ ANKYRA
(ANCYRA) KENT PLANI (Kaynak : M. Kadıoğlu)
Roma Dönemi, Ankara'nın en önemli dönemlerinden biridir. Cumhuriyet Dönemi'ne kadar büyük önem taşır. Çünkü Roma'nın Anadolu'daki en büyük, en uç şehirlerinden bir tanesiydi. Nüfusun o dönem 80-100 bin rakamına ulaştığı söyleniyor.
Roma İmparatorluğu 395 yılında Doğu Roma
ve Batı Roma olmak üzere ikiye ayrıldı. Ankara, Doğu Roma'nın (Bizans) da çok
önemli bir şehri. Hatta Ankara Kalesi'nin onarılması, kalenin yeniden inşası
7.-8. yüzyılda Bizans döneminde yapıldı.
Kale'de görmüş olduğunuz birtakım devşirme
malzemeler, sütun başlıkları, mermer parçaları ve yazıtlar hep Ankara'nın Roma
kalıntılarının oraya alınarak Araplara karşı savunma amacıyla yapılmasıyla
oluştu. O dönem içinde Ankara'daki birçok Roma eseri tahrip olmuştur. Bence Roma
tiyatrosunun da çevresi de bu dönemde tahrip olmuş, Roma Hamamı, August Mabedi
ve kentteki önemli anıt yapıların malzemesi, taşları orada savunma amaçlı, can
havliyle sur duvarı inşasında kullanılmış ve tiyatronun bulunduğu yer kapanmış,
üzerine Osmanlı dönemi yapıları gelmiştir.
BENDDERESİ ROMA BENDİ ve ÇEVRESİNDEKİ
DEBBAGHANE MAHALLESİ VE KÖPRÜLERLE BİRLİKTE YOK EDİLDİ!!
*Osmanlı dönemleri yapıları gecekondu
değil. Yani tiyatro çevresinde bulunan evler aslında gecekondu değildi. Orada
çok güzel yapılardan oluşan evler de vardı. Maalesef oralar sonradan Bentderesi
genelev olarak kullanılmaya başlandı. Cumhuriyetin 20. yüzyıllarından sonra
oralar artık normal insanların giremediği, sıkıntılı yerler oldu. 1985-86
yıllarında oraya bir ayakkabıcılar çarşısı yapılacaktı. Ayakkabıcılar çarşısı
yapılırken, temel kazısında büyük, dev taşlar çıktı. Her birisi 2 ile 3 ton
ağırlığındaydı. Dozerle bunlar atılamadı, sonra Koruma Kurulu bu taşları
kapattı. Ayakkabılar çarşısı inşaatı ise durdurularak proje iptal edildi.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Ankara,
bir Selçuklu, bir Osmanlı şehri, aynı zamanda da bir Roma şehridir'' dedi.
11.01.2012
Roma yapılarının üzerinde Ankara'nın son
yıllardaki başka ve özensiz yapıları yükseliyor." dedi. Roma Tiyatrosunu
da ayağa kaldırmak için Ankara Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla
başlattıkları çalışmaların devam ettiğini anlatan Günay, ''Benim hayalim, bu
yaz sonu, en geç yıl sonu Roma Tiyatrosu'nda, Ankara'da bir kültür etkinliği
tiyatro izleme veya klasik müzik konseri dinleme imkanı doğacak." şeklinde
konuştu.
https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/ankara-ayni-zamanda-roma-sehri/400205
Ankara Kalesi’ne çıkan Hisarparkı Caddesi ile
Bentderesi’ne inen Kevgirli Sokak arasındaki alanda, Tabakhane Camisini
arkasındaki yamaçta yer alır.
Georges Perrot ve Edmond Guillaume, 19 uncu
yüzyılın ikinci yarısında, buradaki kalıntıların bir tiyatroya ait
olabileceğini söylemişlerdir. Ayrıca Roma Hamamı’nda korunan bir heykel
kaidesi üzerinde yer alan yazıt, Dionysos şenlikleri hakkında bir kararnameyi
içermektedir. Yazıt, Ulpis Aelius Pompeianus'un Agonluğu sırasında çıkarılan
bir kararnamedir ve üzerinde tiyatronun belli bir yerine konulduğu yazılıdır.
Tiyatro kalıntıları, 1982 yılı sonunda,
buradaki Milli Eğitim Müdürlüğü binasının yıkılarak yeni “Ayakkabıcılar
Çarşısı” yapımı için dozerle zemin kazısı yapılması sırasında rastlantı sonucu
ortaya çıkmıştı. Antik tiyatro 2263 ada 5, 6, 7, 11 ve 14 no’lu parsellerde
Hisar Parkı Caddesi ile Pınar Sokak arasında kalan eski Berlin Oteli
bitişiğindeki alanda yer almaktadır.
Bu dönemde Ankara BŞB İmar Dairesinde Ulus ve
Kale ile ilgili çalışmaları sürdürüyorduk ve epey heyecanlı günler yaşamıştık.
Alanın Arkeolojik Sit Alanı ilanı ve 6-7 imar parselinin kamulaştırılması için
Kültür Bakanlığına yazılar yazmıştık..
Arkeolojik inceleme çalışmalarının
yapılabilmesi için tiyatronun bulunduğu parseller kamulaştırılmış ve Hisarkapı
Caddesi’ne kadar olan diğerlerinin de kamulaştırılması işlemlerine başlanmıştı.
ROMA TİYATROSU (1985) (Fotoğraf: M. Kadıoğlu)
ROMA TİYATROSU PLAN RÖLEVESİ (Çizim : M. Kadıoğlu, N. Kadıoğlu, 2011, S. 118)
Tiyatronun kazısı, 1992-1986 yılları arasında
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Klasik Arkeoloji Anabilim
Dalı öğretim üyelerinin bilimsel danışmanlığı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi
uzmanlarının katılımı ile gerçekleştirilmiş ve yapı kısmen ortaya
çıkarılabilmiştir[2].
Tiyatro’nun kuzeybatı analemma duvarı
ile sahne binasının batısı hala toprak altındadır (Kadıoğlu, vd., 2011).
Bir çok tiyatroda olduğu gibi yerli kayanın
oyulması ve doldurulması ile elde edilen oturma sıraları moloz taş - harç
dolgusuyla oluşturulmuştur. Orkestraya girişi sağlayan doğu ve batıda iki tane
parados (yan giriş) yer almaktadır. Skene (sahne) binası orkestraya beş kapı
ile açılmaktadır.
TİYATRO PLAN RESTİTÜSYONU (Çizim: E. Erdem Öztaner/ Kaynak: Kadığolu vd., 2011, S. 119) (Üstte + 3:00 Kotu Planı / Altta + 17:00 Kotu Planı)
Bizans Dönemi'nde muhtemelen iki evreli
değişikliğe uğramış; birinci değişiklikte orkestra su oyunlarının düzenlendiği
bir havuza dönüştürülmüş, ikinci değişiklikte ise skene binasının içinin ve
doğu paradosa bitişik tonozlu bölümlerin başka bir amaçla kullanıldığı
sanılmaktadır. Geç Bizans Döneminde ise oturma sıralarının kaldırıldığı
muhtemeldir. Buna rağmen tiyatronun tipik Roma tiyatrolarında olduğu gibi yarım
daire biçiminde bir orkestrası ve iki diozomasının olduğu anlaşılmaktadır.
M.S.2. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
“…….Ankyra Tiyatrosu, F. Sear’ın
sınırlandırmasına göre Roma Dönemi’nde genel olarak Anadolu’da görülen 3a
grubuna dahildir. Cavea’ya ,at hiç bir oturma basamağı in situ
olarak ele geçmemiştir. Sadece alt cavea’nın temel kısmı her iki cavea’yı birbirinden ayıran kuzeydoğu aditus
maximus’un üst kısmındaki diazoma’ya iat andezit bloklar günümüze
kadar in situ korunagelmiştir…” (Kadıoğlu, vd., 2011, S.121)
“…..Olasılıkla
alt cavea’da 11 ve üst cavea’da 19 olmak üzere toplam 30 oturma
sırası ile cavea restitüte edilmiştir. Üst cavea’nın bitiminde
yer alan olası ikinci diazoma ve tiyatroyu çevreleyen analemma
duvarına ait hiçbir kalıntı günümüze ulaşmamıştır. Ancak hem arazinin
topografyası hem de olası iki katlı scaenae frons’un yüksekliği cavea’nın
yaklaşık 17 m yüksekliğinde olabileceğine işaret etmektedir…” (Kadıoğlu, vd., 2011, S.123)
Roma Tiyatrosu,
Anadolu tiyatroları ile karşılaştırıldığında yaklaşık 59 m cavea [3] çapıyla
Rhodiapolis tiyatrosu gibi (41,50 m), küçük tiyatrolar grubuna girer.
Anadolu’da 95 – 105 m cavea çaplı tiyatrolar, yaklaşık 7.000 – 10.000 kişi
kapasitelidir. Dolayısıyla Ankyra tiyatrosu için daha önce önerilen 10.000 –
15.000 kişilik oturma kapasitesi doğru sayıyı yansıtmaz (Kadıoğlu, Vd., 2011,
S. 126).
Tiyatro açığa çıkarıldıktan sonra üzerinde
bulunduğu parsellerin sahipleriyle mahkemelik olunmuş ve mahkeme henüz
sonuçlanmadığından hiçbir işlem yapılamamaktadır. Tiyatronun ayakta kalan
yapıları serserilerin ve tinercilerin mekânı olmuş durumda, her geçen gün daha
da harap olmaktadır[4].
ROMA TİYATROSUNUN HİSAR CADDESİ İLE BENDDERESİ CADDESİ ARASINDAKİ YAMAÇTAKİ KONUMU (Fotoğraf: Ankara BŞB)
Aslında; Roma hamamı, Augustus Tapınağı,
Julien Sütunu, Tiyatro, Roma yolu ve çevreleri gibi varlığı bilinen ve kazılar
sonucu yüzeye çıkmış kalıntılar ve çevresindeki bütün uygulamalarda (temel
kazısı, yol hafriyatı, altyapı inşaatları vb.) Müze denetiminde kazı ve sondaj
çalışmaları yapılacak, ortaya çıkan tüm buluntular ile ilgili kararların Müze
Müdürlüğü danışmanlığında Ankara Koruma Kurulu tarafından verilmesi
gerekmekteydi.
1983 –
1985 Arası Ulus Tarihi Kent Dokusu Toplantılarında Roma Tiyatrosu İçin Alınan
Kararlar[5]
28.07.1983 Tarihinde yapılan toplantıda Kaleiçi’nin
kent bütününe ve yakın çevresine oranla tanımlaması yapıldı. Dokunun bugünkü
durumu, bozulmuşluk, surlara verilen zarar, aykırı yapıların temizlenmesinin
gereği, düzenlenmesi gerekli alanlar işaretlendi[6].
Dış ve İç Kale’nin kuzeybatıda kazısı
sürdürülmekte olan Roma Tiyatrosu’na bağlantı ile güneyde de Anadolu
Medeniyetleri Müzesi gelişim alanı ile birlikte düşünülerek, geliştirilmesi
gerektiği belirtildi.
,
KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADIĞI ZAMANLAR (1982-83) (Fotoğraf: G. Alpay)
Tiyatro alanındaki Belediye parselleri de
intifa hakkı Belediye de olmak üzere, değerlendirilebilecektir. Bölge
sınırları, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Anıtlar ve Eski Eser
Onarımları Şubesi ve Ankara Belediye’since saptanacaktır. Mahalli İdarelere
yardım ilkeleri kapsamındaki koşullar Belediye’ce yerine getirilmek kaydıyla
Tiyatro çevresinin düzenlenmesi için, Planlama ve Yatırımlar Dairesi Başkanlığı
mali yardım yapacaktır (1983).
Hacı Bayram Camisi, Roma Dönemi Tiyatrosu ve
Kale’nin bir bütün içerisinde düşünülmesi halinde uygun bir kullanım olacağı
görüşüne yer verilen toplantıda; küçük bir broşür hazırlanıp Hacı Bayram Camisi
ve çevresi, Kavaflar Çarşısı çevresi için, uygulamada bir kamuoyu oluşturulması
ve altyapı projesi beklenmeden bazı işleri başlanabileceği de önerildi (1983).
Ulus
Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması Sonrası (1986)
Ulus Tarihi Kent Merkezi; Osmanlı Dönemi
geleneksel kent dokusu, tarihi ticaret merkezi ve Cumhuriyet Dönemi yapıların
yanı sıra; Arkeolojik önemli buluntu ve kalıntılar (Roma Hamamı, Roma Dönemi
Antik Kalıntıları- Augustus Mabedi, Antik Dönem Tiyatrosu- ve Ankara Kalesi)
ile bir bütündür.
1986 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından
sürdürülen çalışmalarla “Ulus Tarihi
Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması” açılmış, ve bu proje ancak 1990
yılında tamamlanabilmiştir.
Yarışmanın konusu,
“Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin, gelişme
potansiyelleri göz önünde bulundurularak, korunması gerekli yapı ve yapı
grupları ile geleneksel üretim birimlerinin gelecekteki kullanım biçimlerini
modern kullanımlar ile bir arada değerlendirmek, tarihi merkezin niteliklerini
çağdaş şehircilik, ulaşım, peyzaj ve restorasyon ilkeleri açısından gelecekteki
şekillenmesini sağlayacak tasarımlar oluşturmak”,
Amacı ise;
“Ankara’nın
Tarihi Kent Merkezi olan Ulus’un yakın çevresi ile ele alınıp, merkezin
geleneksel yapı ve üretim birimlerini, şehirleşen ve gelişen bir toplum için
niteliklerini bozmadan ve geliştirerek gelecek kuşaklara aktarmak, geleneksel
merkezin korunması, değerlendirilmesi, ıslah edilmesi ve gerekli yerlerin
yenilenmesi ve sağlıklaştırılmasını sağlamak, ekonomik ve gerçekçi bir çözüm
getirerek, aynı zamanda geleneksel Osmanlı Türk Kent Merkezlerinin yeniden
düzenlenmesi çalışmalarını desteklemektir”
ULUS
TARİHİ KENT MERKEZİ KORUMA-ISLAH İMAR PLANI’NDA ROMA TİYATROSU ÇEVRESİ (1990)
Nitekim mekânsal kalite artırımını içeren ve
kentsel mobilya detayına kadar inen düzenlemelerin ve kapalı çarşı, “meydan düzenlemeleri”,
yayalaştırma alanlarını da içeren “düzenlenecek ulaşım bölgeleri”, Hacıbayram
kültür merkezi ya da antik Roma tiyatrosu gibi “çevre düzenlemesi yapılacak
yapı ve yapı grupları”na fonksiyonel yüklemelerin yanında, öneri tasarımlardan
birer “etaplama – finansman – örgütlenme
modeli” talep edilmiş, bu yolla uygulamanın
hangi aktörlerle ve hangi süreçte nasıl gerçekleştirilebileceğinin ipuçları
alınabilmiştir. Bu modelin “ülkemizde koruma, geliştirme amaçlı projelerin
uygulanmasında karşılaşılan darboğazları aşmaya yardımcı olacak, mevcut
olanakları kullanma ve yeni yasal, yönetimsel ve parasal olanaklar yaratacak
nitelikler” taşıması beklenmiştir.
KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADIĞI ZAMANLAR (1982-83)
(Fotoğraf: G. Alpay – S. Hakan - wowTURKEY.com)
ONARIM ÇALIŞMASI (Fotoğraf M. Buhar)
VANDALİZMDEN ZOR KURTULAN ROMA TİYATROSU
“ARKEOPARK” OLACAK (2. Bölüm)
Prof. Dr. Mehmet Tunçer
Çankaya
Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi
Bu yazıda; 35 yılı aşkın bir süredir, inanılmaz bir sorumsuzluk örneği olarak tüm yetkili kurum ve kuruluşlarının gözü önünde başıboş bırakılmış, tinerci ve ayyaş yuvası haline gelerek, Başkent Ankara için çağdışı ve utanç verici bir hal alan Bendderesi’ndeki Roma Tiyatro’sunun niteliği, kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan bilgiler ve günümüzde gelinen nokta verilecektir. Bu yazı bir öncekinin devamı olarak Antik Tiyattro çevresinin açılması, Genelevin yıkılması, Tiyatro çevresinin denetimsiz bırakılması nedeni ile yeniden tahrip olma sürecine girmesi ve bu yıl başlanan “Arkeopark Projesi” ve “Onarım” çalışmalarına yer verilecektir.
Bendderesi
Genelevi Kaldırıldı ve Tiyatro Çevresi Açıldı
2008-2013 yıllarında yapılan çalışmalar ile
uzun yıllardır bu bölgeyi ne yazık ki insanlık dışı bir mekan olan genelev
kaldırılmıştır. Kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkım çalışmalarına devam eden
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Altındağ Belediyesi büyük tepkiler ve
engellemeler karşın Tabakhane Mahallesindeki salaş yapıları tamamen yıkmış ve
temizlemiştir.
ROMA TİYATROSU ÇEVRESİNDE KAMULAŞTIRILARAK YIKILAN ÇOK KATLI YAPILAR (2005) (Fotoğraf: M. Kadıoğlu)
Konuyla
ilgili açıklamalarda bulunan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Ulus
Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah Planı kapsamında yer alan ve yıllardır geri
planda bırakılmış Bentderesi'nin modern bir görünüme kavuşması adına
çalışmalara ara vermeden devam ettiklerini söyledi. aşkan Tiryaki,
"Çalışmalar kapsamında daha önce 23'ü iş yeri 16'sı baraka olmak üzere
toplan 39 imarsız binanın yıkımını gerçekleştirdik. Genelev çevresinin
temizlenmeye başlamasıyla Kale'nin bir parçası olan Roma Hamamı'na kadar uzanan
arkeolojik kalıntılar yeniden gün ışığına çıkacak. Yapılacak çalışmalarla
ayrıca antik Roma Tiyatrosu'nun hayata döndürülmesi amaçlanıyor. Çevrenin
temizlenmesinin ardından Kültür Bakanlığı ve Altındağ Belediyesi işbirliği ile
yenilecek Roma Tiyatrosu, Ankara'nın önemli kültür merkezlerinden biri
olacak" diye konuştu. https://www.haberler.com/bentderesi-ndeki-genelevin-hamami-kentsel-haberi/
05.01.2008)
1992 –
2016 ARASI KARŞILAŞTIRMALI FOTOĞRAFLARDA ARADAN GEÇEN 15 YILDA ROMA
TİYATROSUNUN SADECE BİRKAÇ BASAMAĞININ ONARILDIĞI VE GENELEV YAPILARININ
YIKILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR (Karşılaştırma : A. Soyak, ve B. Williams)
“…..Belediye yetkilileri, iki evin ardından bir kaç gün içinde beş
evin daha yıkılmasıyla birlikte genelevde bir çözülme yaşanacağını ve
Bentderesi'nin boşalacağını belirtti. Bugün 2 evin daha yıkılmasının ardından
Bentderesi Genelevi’nde toplam 17 ev kaldı. Yıl sonuna kadar bütün evlerin
yıkılacağı belirtilirken……. Ankara Kalesi'nin eteklerinde
bulunan Bentderesi'nde, genelevin bulunduğu bölgenin hemen altındaki
tarihi Roma antik
tiyatrosunu ortaya çıkarmak için kazı çalışmalarına da başlandı. Kazıların
başlamasının ardından ilk olarak İlksan Öğretmen Evi yıkılmış, ardından Bentderesi
Genelevi'nin bulunduğu yerdeki evlerin yıkımına başlanmıştı.
(Kaynak
: http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada-genelev-yikildi-kadinlar-isyanda-1020560/ 24/09/2010 )
Bu kapsamda
bölgede tarihi dokuyu yeniden ortaya çıkarmak ve çirkin görüntüyü ortadan
kaldırmak için başlattığı çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi’nin,
salaş durumda bulunan ve çirkin, metruk bir görüntüye neden olan binaları bir
bir yıkmasıyla birlikte tarihi Antik Tiyatro da yavaş yavaş gün ışığına çıkmaya
başladı.
Anıl Palas
Yıkımı (Solda) Fotoğraf: S.Hakan) Bendderesi Genelevi’nin Yıkımı
Bölgeyi karartan metruk biçimdeki binaların, tarihi binalara ve çevreye zarar
vermeden, profesyonel bir şekilde yıkımının gerçekleştirildiğini, Antik
Tiyatro’nun üzerindeki tüm binaların bir bir yıkıldığını kaydeden Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek
Daha önce
de bölgede bulunan ve görüntü kirliliğine neden olan, tarihi örten Kültür ve
Turizm Bakanlığı’na ait dört katlı binayı, İlksan Öğretmenevi’ni, Anıl Otel’i
ve çevredeki altı binayı yıkan Büyükşehir Belediyesi, yapılan çalışmalarla
bölgenin tarihe tanıklık eden dokusunu adım adım ortaya çıkarıyor.
(Kaynak : http://www.tayproject.org/haberarsiv201010.html
Hürriyet, 03.11.2010)
HACIBAYRAM CAMİSİ, TABAKHANE CAMİİ VE ROMA TİYATROSU (Fotoğraf: Ank. BŞB.)
Yarım daireden daha büyük olan cavea’sı[7] ile Ankyra Tiyatrosu’nun orkestra çapı,
yaklaşık 12 m’dir. 1,20 m derinliğinde ölçülebilen orkestra çukurunu, kesme
gri-beyaz kireçtaşı bloklarla inşa edilmiş bir duvar çevrelemektedir. İyi
işçilikle yapılmış bu kireçtaşı bloklar, profili bir kaide (toikhobat) üzerinde
yükselmektedir (Kadıoğlu, M., 2011, S.127) Osmanlı döneminde üzerine neredeyse
bir mahalle kurulmuştu..
TİYATRO VE ÇEVRESİ (21.10.2013) (Fotoğraf: A. Soyak)
Tiyatro ve Yakın Çevresinin Denetimsiz Bırakılması Sonucu Ortaya Çıkan Utanç Verici Vandalizm Görüntüleri
“….Bentderesi
bölgesinde 4-5 parsel kamulaştırma alanı ilan edildi. 1995 yıllarında ise orada
kazılar başladı. Etrafı yıkıldı. Ancak bölge denetimsiz kaldı. Son 10 yıldır
ise burası denetimsiz bir vaziyette. Çevresinin güvenlik altına alınması lazım.
Çevresi tahta perdeyle çevrilmesi gerekiyor. Ancak şu anda yol geçen hanı
durumunda. İçki içenleri, ayyaşların, uyuşturucu çekenlerin, tinercilerin
yuvası haline gelmiş. Oraya girilemiyor. Bizim gibi normal insanlar o bölgede
tanıdığımız insanlar sayesinde bu bölgeye girebiliyoruz. Bu konuyu birkaç
senedir de dile getiriyoruz..." [8]
ANTİK TİYATRO İÇİNDE İÇKİ İÇİLMİŞ, ATEŞ YAKILMIŞ VE ÇÖPLÜĞE DÖNMÜŞ (Fotoğraflar: M. Tunçer, Şubat 2016)
ANTİK TİYATRO’DA TİNER ÇEKENLER ve TİYATRO ÜSTÜNE BOCA EDİLEN TAŞ, TOPRAK (Fotoğraf: M. Arabacı)
*Tiyatro çevresi mutlaka denetim altına
alınmalı. Dikenli tel mi çekilecek, tahta perde mi yapılacak. Bu antik
tiyatronun çevresinin güvenlik altına alınması lazım. Girişi çıkışı beli
olmalı. Sonra yapılan projeler var. O projeleri uygulamaya sokmamız gerekiyor.
Yani antik tiyatronun nasıl restore edileceği ele alınmalı. Bir de çevre
düzenlemesi yapılması lazım. Giriş kapısı, otopark, bilet gişesi vesaire gibi
projeler yapılmalı. Böyle bir proje zaten var. Bunlar uygulanırsa orasında
hiçbir problem olmaz. Augustus mabediyle Hacıbayram Veli Camii ile buranın
doğrudan bağlantısının kurulması lazım. Burayla da Ankara Kalesi'nin doğrudan
bağlantısının kurulması gerekiyor. (M.Tunçer, 2016 – Ali İnandım ile Röportaj)
"............Prof.
Tunçer, son yıllarda kazısı yapılan Roma Tiyatro'sunun ise perişan durumda
olduğunu belirterek, “Yer yer ateş yakılmış, yarı yanmış odunlar, galeriler
isle kaplanmış. Şarap, rakı vd içki şişeleri, ortalık çöplüğe dönmüş. Çok üzücü
bir manzara. Burada yapılanlar 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu'na göre tamamen suçtur. Burayı denetimsiz bırakmak da suçtur” sözleriyle
tarihi mekândaki rezalete tepkisini göstermişti." (Kaynak : Yavuz, Y.,
08.05.2016, https://odatv.com/ankarada-utancmanzaralari- 0805161200.html)
"....Antik Tiyatro çevresi
mutlaka denetim altına alınmalı. Dikenli tel
mi çekilecek, tahta perde mi yapılacak. Bu antik tiyatronun çevresinin güvenlik
altına alınması lazım. Girişi çıkışı beli olmalı. Sonra yapılan projeler var. O
projeleri uygulamaya sokmamız gerekiyor. Yani antik tiyatronun nasıl
restore edileceği ele alınmalı. Bir de çevre düzenlemesi yapılması lazım. Giriş
kapısı, otopark, bilet gişesi vesaire gibi projeler yapılmalı. Böyle bir proje
zaten var. Bunlar uygulanırsa orasında hiçbir problem olmaz. Augustus mabediyle
Hacı Bayram Veli Camii ile buranın doğrudan bağlantısının kurulması lazım.
Burayla da Ankara Kalesi'nin doğrudan bağlantısının (S. 49) kurulması
gerekiyor.".
(Tunçer, M., Yalçın, N., Aytekin, Ö., Röportaj Dizisi Alyurt, P., Milliyet Ankara Eki, 28.08.2018)
Dr. Necati Yalçın ile birlikte Koç Müzesi’ndeki konferansımızda; Ankara-Roma
karşılaştırması yaparak, korunması gerekli ve UNESCO Dünya Mirası listesine
girebilecek arkeolojik ve tarihsel /kültürel değerlerimizi, bu eserlere yapılan
tahribatları anlatmaya çalıştık.
Özellikle Augustus Tapınağı, Hacı Bayram Camisi çevresi, Roma
Dönemi Tiyatrosu çevresinde de geçtiğimiz dönemde yapılan yıkımları sundum. Bu
günlerde Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma dairesi başkanlığı
tarafından planlanan çalışmaları içeren bir sunum yaptım.'' ifadelerini
kullandı (Tunçer, M., 8 Şubat 2020) .
Roma Tiyatrosu Çevresi Güvenli Hale Getirildi ve Arkeopark
Projesi Hazırlandı
YAPILAN YAYINLAR NETİCESİNDE ANTİK TİYATRO
ÇEVRESİ DENETİM ALTINA ALINMIŞTI (Fotoğraflar: M. Arabacı 2018) (Tel örgü
öncesi ve sonrası)
ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı
Bekir Ödemiş, ‘Antik Roma Tiyatrosu’nun etrafının jiletli telle çevrilmesiyle
ilgili, “Alana giren kötü niyetli kişilerin ateş yakarak tarihi kalıntılara
zarar vermesi engellenmiştir” dedi.
ROMA TİYATROSU ARKEOPARK PROJESİ (2020) (Kaynak: Ankara BŞB)
1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları
içinde yer alan Roma Tiyatrosu’na yönelik Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol
doğrultusunda, Roma Tiyatrosu’nun aslına uygun restorasyonunun yapılması için proje
çalışmaları başlatılmıştır (Ankara BŞB, KTVK Dairesi Bşk.). Ankara Roma Dönemi
Tiyatrosunun kuzeyindeki, doğusundaki ve batısındaki, Hisar Parkı Caddesi,
Kevgirli Sokak ve Hacı Bayram Bulvarı arasında kalan, doğu yönünde de Ankara
Kalesi ile sınırlanan 1. ve 2. Derece arkeolojik sit alanında, Roma
Tiyatrosunun restore edilerek ziyarete açılmasına yönelik ve çevresinin de
düzenlenerek Arkeopark’a dönüşümünün sağlanması amacıyla, tiyatroda restorasyon
projesi ve çevresinde de çevre düzenleme projesi hazırlanmıştır.
Hazırlanan çevre düzenleme projesi kapsamında,
ziyaretçilere yönelik Otopark, turist otobüsleri için Park ve Bekleme Cebi,
Ziyaretçi Karşılama Merkezi, Tuvaletler, Bileti Satış Gişesi ve Güvenlik
Kulübesi, Çocuklar için Arkeoloji bilimini tanıtıcı Açık Oyun Alanları, Tematik
Açık Hava Sergileme Alanları, Seyir Kafesi, Seyir Terasları ve peyzaj
çalışmaları yer almaktadır (Ankara BŞB, KTV Bilgi Notu).
Ankara Büyükşehir Belediyesi “Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi”ni hayata
geçirmeye hazırlanıyor. 2021 yılında tamamlanması planlanan projenin
detaylarını açıklayan Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş,
“Ulus ve civarında hem tarihi mirasımızı koruyacağız hem de bu alanı dünya
tarihi mirasına kazandıracağız” dedi[9]
.
“Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi”nin Ankara 2 Numaralı Kültür
Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca onaylandığını açıklayan Ödemiş, bu yıl içinde
başlanması planlanan Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi’nin 2021
yılında tamamlanarak Dünya kültürel mirasına kazandırılacağını ifade etti.
27
HAZİRAN 2020 DE TİYATRO İÇİ TEMİZLENMİŞ AMA HALA BAZI YERLERİ ÇÖPLÜK
(Fotoğraflar: M. Arabacı)
2012-2019
yılları arasında arazide yapılan kazı çalışmaları neticesinde bulunan yeni
buluntulardan dolayı, 2019 yılında Ankara Büyüksehir Belediyesi’nin Kültür
Bakanlığı ile yaptığı protokol kapsamında, Tiyatro’nun revize rölöve, revize
restitüsyon ve revize restorasyon projeleri, Mezon Mimarlık Restorasyon Ltd.
Şti tarafından hazırlanmış ve 2019 yılında tiyatroya ait revize projeler,
Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır. Bu
projelere doğrultusunda, tiyatronun yarım kalan restorasyon çalışmasına
önümüzdeki yıllarda devam edilecektir.
TİYATRO RESTORASYON PROJESİ 2012 (Elif Erdem Öztaner, Mezon Mimarlık Ltd., Kaynak: Kadıoğlu, M., 2017)
ÇEVRE DÜZENLEME ve ARKEOPARK PROJESİ:
Arkeoparkın
girişi, 1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit alanının kuzeydoğu ucundandır. Girişin
karşısında, Ziyaretçi Karşılama Merkezi, girişin batısında, Bilet Gişesi ve
Turnikeli geçiş alanı yer almaktadır. Turnikelerden geçildikten sonra, alt
kotta, yola paralel uzanan, Ziyaretçi Karşılama Merkezi ve tescilli Abdülkadir
İsfehani Mescidi arasında kalan alanda, ziyaretçilerin alanla ilgili ön bilgi
alabilecekleri, yapının tarihinin anlatıldığı bilgilendirme tabelalarının yer
aldığı, aynı zamanda alanda gezen insanların tura başlamadan önce ya da turu
tamamladıktan sonra dinlenebilecekleri, oturma alanlarını da içeren bir
dinlenme alanı ve yanı sıra, çocuklar için de keyifli vakit geçirerek, tarih
ile olan bağlarını oynayarak ve eğlenerek güçlendirebilecekleri, arkeoloji temalı
kum havuzları ve oyun alanları oluşturulmuştur (Ankara BŞB, KTV Bilgi Notu).
ZİYARETÇİ KARŞILAMA MERKEZİ:
Arkeopark alanı içinde düşünülen en önemli yapısal öğe, Ziyaretçi
Karşılama Merkezi dir. Bu mekânın alana ziyarete gelen ziyaretçilerin
karşılandığı korunaklı, kapalı bir alan sunması, alan hakkında ön bilgi
verilmesi ve ziyaretçilerin yeme-içme, tuvalet gibi ihtiyaçlarının
karşılanmasının yanı sıra, geçici küçük çaplı sergilere ve Ankara’nın Roma
dönemi şehrini tanıtıcı sunum ve sergilere imkân sağlaması amaçlanmıştır.
Mimarisi planlanırken, yapının, alanda asıl sergilenen Roma
Dönemi Tiyatrosu ve yapının arkasında yer alan tarihi Ankara Kalesi surlarının
önüne geçmemesi, biçimi ve malzeme kullanımı ile sade, tarihi yapılarla
yarışmayan, yapının kendisinin öne çıkmadığı ancak modern çizgisi ile de tarihi
yapılardan ayrışan bir dili olması amaçlanmıştır.
Alan içinde yeni yapılacak olan bu yapının,
tiyatronun siluetini kapatmayacak bir alanda yapılması istenmiştir. Bu sebeple, arazinin tiyatrodan en uzak köşesi
olan doğu kenarı konum olarak belirlenmiştir. Bu alan seçildikten sonra, biçim
ve yükseklik olarak da, yapının, arkasında yer alan Kale Surlarının yol kenarından
algısını bozmaması amaçlanmıştır. Bu sebeple, yapının arkasındaki suru, yaya
kaldırımında yürüyen yayanın göz yüksekliği seviyesinden kapatan bir konumda
değil, daha geride, Kale Surunun bitişinde yapılması planlanmıştır. Kale
surları doğal kayalığın üzerine oturmaktadır. Yeni yapılması planlanan
ziyaretçi karşılama merkezi ise, Kale Surunun oturduğu kayalığın önünde yer
alacak ve tek katlı olacak, böylece insan yapımı suru değil, doğal kayalığın
altı kısmını kapatacaktır. Mevcut durumda, kale etekleri yeşilliklerle
kaplıdır. Yeni yapılacak yapının çatısının da yeşil çatı olması, kale etrafında
bulunan yeşilliğin, yapının çatısında da devam etmesi, böylece yapının, doğal
topoğrafya ile bütünleşerek, topoğrafya içinde yok olması, sadece kuzeye bakan giriş
cephesinin açıkta kalarak, yapının sadece bir cephesinin görünür olması
amaçlanmıştır (Ankara
BŞB, KTV Bilgi Notu).
SEYİR KAFESİ:
Arkeopark alanının güney tarafında, tiyatronun doğusunda,
Hisar Parkı Caddesi üzerindeki açık otoparkı sınırlayan taş istinat duvarının
batısında, halihazırda, zemininde asfalt olan düzlük alan üzerine, bir Seyir
Kafeteryası önerilmiştir. Bu alan arazinin en üst kotunda yer alan, aynı
zamanda alanın kuzeybatı yönündeki Hacı Bayram Camii ve Augustus Tapınağı’nın
olduğu alana bakan, o bölgenin ve Arkeopark alanının yukarıdan izlenebilmesi
için çok iyi konumda olan bir seyir alanı niteliğindedir. Bu alanın zemininin
hali hazırda sert zemine dönüşmüş olması bu alanın işlevsel olarak
kullanılabilmesi için bir altlık oluşturmaktadır. Ayrıca bu alanın doğusunda
yer alan otoparkın tiyatroya bakan taraftaki, sonradan örülmüş istinat
duvarının, Hisar Parkı Caddesi’nden yukarı doğru çıkarken çok baskın bir öğe
durumunda olması ve bu duvarın gizlenmesinin istenmesi de bu alana yeni bir
fonksiyon vermek için düşünülen gerekçelerdendir. Bu alanın işlevsel olarak
oluşturulmasının gerekçelerinden birisi de ziyaretçi karşılama merkezi ile
alanın güney sınırı arasında eğimli arazide planlanan, peyzaj alanları ve
tematik açık hava sergilerinin bulunduğu kısmın ziyaretçiler tarafından
kullanımının daha cazip hale getirilmesi ve üst kottaki kafe ve seyir alanına
varana kadar olan alanının tamamının gezilebilmesi için bir sebep daha
oluşturulmasıdır.
Sonuç
Ankara BŞB açıklamalarına göre “Arkeopark Projesi” ve “Tiyatro
Restorasyon Projesi”
KTV Koruma Kurulu’ndan geçmiştir. Roma Tiyatrosu’nun çevre düzenlemesi ve
restorasyonuna ilişkin de ihale sürecine girildiğini yetkililer açıklamıştır.
Umarım bundan böyle üzerinde yer aldığımız Roma Dönemi Ancyra’sının çok
değerli arkeolojik kalıntılarına çok daha dikkatli, bilimsel ve hassas
davranılır.
BU KONUDA BASINDA ÇIKAN BAZI HABERLERİMİZ:
Son yıllarda inanılmaz bir şekilde herkesin
gözü önünde “Dünya Mirası” olabilecek Roma Tiyatrosu içi ve çevresi denetimsiz
ve çöplük idi. Ben bu konuda birkaç haber yapmıştık.
28 Ağustos 2018 tarihinde Milliyet Ankara
Ekinde tam sayfa olarak Paşa Alyurt’un hazırladığı yazı dizisinde Dr. Necati
Yalçın ve Y. Peyzaj Mimarı Öznur Aytekin ile birlikte “Antik Tiyatro Çevresi
Koruma Ve Denetim Altına Alınmalı” demiştik. Bu yazıya karşılık 1 hafta
sonra sonra çıkan haberde bunun gerçekleşeceği yazıyor.
https://odatv.com/ankarada-utanc-manzaralari-0805161200.html
Şubat 2016 da
çıkan haber aşağıda:
http://www.hurriyet.com.tr/yikmayin-ayaga-kaldirin-40061817
http://mehmet-urbanplanning.blogspot.com/2016/03/ykmayn-ayaga-kaldrn.html
Sayın Eray Görgülü (Hürriyet) yaptığımız
röpörtaj
http://eraygorgulu.blogspot.com/2016/05/ulusu-ykmayn-yeniden-ayaga-kaldrn.html?view=classic
Roma Tiyatrosu’nun nasıl ayyaş, tinerci yatağı olduğuna ilişkin çektiğim bazı fotoğraflar aşağıda:
("Başkent Ankara için utanç verici manzaralardır. Bunun önüne geçebilirsek ne mutlu bize demiştik)"
ARKEOPARK PROJESİ KORUMA KURULU TARAFINDAN ONAYLANMIŞ VE UYGULANMAYA BAŞLAMIŞTIR (Ocak 2021)
KAYNAKLAR
Ankara Dış Ve İç Kale’deki Çalışmalar İle Açık Hava
Müzeleri Hakkında Not (28.09.1983 Tarihli Toplantı Tutanağı)
Ankara BŞB, K.T.V. Dairesi,
2020, Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi Bilgi Notu ve fotoğraflar (KTV
Dairesi Başkanı sayın Bekir Ödemiş’e ve konu ile ilgili Bedir, B., ve Avcı, S.,
‘ya Arkeopark Projesi ile ilgili bilgi, belge ve fotoğraflar için teşekkür
ediyorum.
Akok, M., 1969, Ankara
Şehrindeki Roma Hamamı, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı XVII-1, sf. 5-37.
(Aktaran : Aygür, A., F., https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan
( Erişim: 08.07.2020)
Aygür, A., F., 2019, “Roma
Tarihinde Ankara’nın Yeri”, Roma Ankarası’ndan Günümüze Kalan, https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/
(Erişim: 08.07.2020)
Duran, S., 2018, Georges
Perrot - Edmond Guillaume, http://www.gazeteregli.com/eregli-haber/gazete-eregli/?id=4300&resimID=2209,
Erişim 08.07.2020
Kadıoğlu, M., Görkay, K.,
Mitchell, S., 2011, “Roma Dönemi’nde Ankyra”, Yapı Kredi Yayınları 3371,
Anadolu Kültür Akademisi Derneği, Mas Mat., İstanbul.
Ödemiş, B., 2019, Ankara BŞB,
KTVK Dairesi Bşk. lığı Sunumu.
Tunçer, M., 2000, “Tarihsel Çevre Koruma Politikaları: Ankara”, Kültür Bakanlığı Yayınları 2520,
Aralık 2000, Kültür Eserleri Dizisi : 281.
Tunçer, M., Yalçın, N., Aytekin, Ö., Röportaj Dizisi Alyurt, P.,
Milliyet Ankara Eki, 28.08.2018.
Yavuz, Y.,
08.05.2016, https://odatv.com/ankarada-utancmanzaralari- 0805161200.html)
Roma Tiyatrosu Başkent'te Gün Işığına Çıkıyor, 10 Şubat 2020,
Kaynak : https://www.gazetenehaber.com/haber/roma-tiyatrosu-baskentte-gun-isigina-cikiyor-64006?
fbclid=IwAR3CoFywxJhDHX3A1d4l82P3vXpAudwrvVExqpLhAEkNucgWG4fCKVrsjhg
Mayıs 2016 da çıkan haber aşağıda..
https://odatv.com/ankarada-utanc-manzaralari-0805161200.html
Şubat 2016 da çıkan haber aşağıda:
http://www.hurriyet.com.tr/yikmayin-ayaga-kaldirin-40061817
http://mehmet-urbanplanning.blogspot.com/2016/03/ykmayn-ayaga-kaldrn.html
Sayın Eray Görgülü (Hürriyet) yaptığımız röportaj
http://eraygorgulu.blogspot.com/2016/05/ulusu-ykmayn-yeniden-ayaga-kaldrn.html?view=classic
https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/ankara-ayni-zamanda-roma-sehri/400205
https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)
https://www.haberler.com/bentderesi-ndeki-genelevin-hamami-kentsel-haberi/
05.01.2008)
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada-genelev-yikildi-kadinlar-isyanda-1020560/
24/09/2010
http://www.tayproject.org/haberarsiv201010.html Hürriyet, 03.11.2010)
[1] https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)
[2]
Kadıoğlu, M., Görkay, K., Mitchell, S., 2011, “Roma Dönemi’nde Ankyra”, Yapı
Kredi Yayınları 3371, Anadolu Kültür Akademisi Derneği, Mas Mat., İstanbul.
[3] Cavea,
antik dönem tiyatrolarında oturulan bölümlere verilen addır.
[4] Aygür, A., F., 2019, “Roma Tarihinde Ankara’nın
Yeri”, Roma Ankarası’ndan Günümüze Kalan, https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)
[5] Ankara
Dış Ve İç Kale’deki Çalışmalar İle Açık Hava Müzeleri Hakkında Not (28.09.1983
Tarihli Toplantı)
[6] Tunçer,
M., 2017, "Dünden Bugüne Kültürel Miras Ve Koruma: Ankara, Patara, Urfa
Edessa, Perge, Diyarbakır, Mardin ", Gazi Kitapevi Yayınevi, Ank. ISBN
978-605-344-522-7, S.57.
[7] Antik tiyatroların sahne dışında kalan yarım planlı,
basamaklı oturma alanı. Sözcük latince olmakla birlikte, bugün hem Roma, hem de
Grek tiyatroları için kullanılır. Döneminde Grek tiyatrosundaki aynı
bölüme theatron denilirdi.
(Kaynak: Sanat Sözlüğü)
[8]
Tunçer, M., Korunamayan Kültürel Miras
HacıBayram Camisi ve Augustus Tapınağı Çevresi Kitabı, 2019, S.48.
[9]
Roma Tiyatrosu Başkent'te Gün Işığına Çıkıyor, 10 Şubat 2020,
Kaynak Linki = https://www.gazetenehaber.com/haber/roma-tiyatrosu-baskentte-gun-isigina-cikiyor-64006?
fbclid=IwAR3CoFywxJhDHX3A1d4l82P3vXpAudwrvVExqpLhAEkNucgWG4fCKVrsjhg
Ankara'nın rehberi ve yerel haber sitesi ankarabulvar.com'da bu içeriği alıntılayabilir miyiz? Elbette kaynak göstererek.
YanıtlaSil