23 Ocak 2021 Cumartesi

VANDALİZMDEN ZOR KURTULAN ROMA TİYATROSU “ARKEOPARK” OLACAK (Ağustos 2020) (1. ve 2. Bölüm)

 

 



VANDALİZMDEN ZOR KURTULAN ROMA TİYATROSU “ARKEOPARK” OLACAK (Ağustos 2020) (1. Bölüm)

Prof. Dr. Mehmet Tunçer 

Çankaya Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

Eski şehrin dikkat çekici bir güzelliği vardır, girintili çıkıntılı duvarları geçmişteki mücadeleleri ve 13 yüzyıllık tarihini çağrıştırır, eski evlerle çevrili dar sokakları her adımda tarihi anıları barındırır, Roma ve Augustus Tapınakları, Julien Sütunu şehrin geçmişteki büyüklüğünü kanıtlar.”  (Mamboury, 1934, S. 43)

 

Bu yazıda; 35 yılı aşkın bir süredir, inanılmaz bir sorumsuzluk örneği olarak tüm yetkili kurum ve kuruluşlarının gözü önünde başıboş bırakılmış, tinerci ve ayyaş yuvası haline gelerek, Başkent Ankara için çağdışı ve utanç verici bir hal alan Bendderesi’ndeki Roma Tiyatro’sunun niteliği, kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan bilgiler ve günümüzde gelinen nokta verilecektir.

 

Ancyra’dan Angora’ya, Angora’dan Ankara’ya….

Tarihte, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri de dahil, Galatya eyaletinin başkenti olan Ankyra (Ankara) hiçbir zaman Roma İmparatorluk dönemindeki (MS ilk iki yüz yıl) kadar görkemli bir kent olmamıştır. Roma döneminden önce Ankara’nın nasıl bir kent yapısına sahip olduğu hakkında kesin bilgi yoktur. Kent, Roma döneminde içişlerinde bağımsız ve demokratik bir yapıda yönetilmiştir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara göre, bu devirde kentin yoğun yerleşim alanı Roma Hamamı çevresindedir. 

Üçüncü yüzyılda, Küçük Asya’nın (Helen ve Romalıların Anadolu’yu tanımlaması) en uygar ve seçkin kentlerinden biri olan Ankara’nın imar edilmiş mahallelerinin çevresinde, ovada bir sur inşa edilmiş olabilir. Roma Hamamı güneyindeki okul avlusunda ve Çankırı Caddesi’nin karşısında yaptığı kazılarda bu surun kalıntısını ovaya inmeden, kentin bir bölümünü dışarıda bırakacak biçimde bulmuştur.

Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırı ile Avrupa’daki yolların birleşme noktasında bulunan Ankara, stratejik konumu nedeniyle Roma egemenliği altında hızlı bir gelişme göstermiş ve doğudaki savaşlar sırasında imparatorlar ile ordularının dinlendikleri önemli bir askeri üs olmuştur[1].




ROMA DÖNEMİ  ANCYRA’DAN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞABİLEN ANIT ESERLER

Roma döneminde, buleterion, gymnasium, tiyatro, hipodrom ve agora gibi bazı yapıların yapıldığı ve sonraki dönemlere kaldığı bilinmektedir. Buleterion ve tiyatronun kalenin güneybatısındaki gelişme alanlarında, hipodrom ve şenlik yerinin Augustus Tapınağının yakınında, gymnasiumun da Roma hamamlarının hemen önünde yapıldığı tahmin edilmektedir.

 


ROMA DÖNEMİ ANKYRA (ANCYRA) KENT PLANI (Kaynak : M. Kadıoğlu)

Roma Dönemi, Ankara'nın en önemli dönemlerinden biridir. Cumhuriyet Dönemi'ne kadar büyük önem taşır. Çünkü Roma'nın Anadolu'daki en büyük, en uç şehirlerinden bir tanesiydi. Nüfusun o dönem 80-100 bin rakamına ulaştığı söyleniyor.

Roma İmparatorluğu 395 yılında Doğu Roma ve Batı Roma olmak üzere ikiye ayrıldı. Ankara, Doğu Roma'nın (Bizans) da çok önemli bir şehri. Hatta Ankara Kalesi'nin onarılması, kalenin yeniden inşası 7.-8. yüzyılda Bizans döneminde yapıldı.

Kale'de görmüş olduğunuz birtakım devşirme malzemeler, sütun başlıkları, mermer parçaları ve yazıtlar hep Ankara'nın Roma kalıntılarının oraya alınarak Araplara karşı savunma amacıyla yapılmasıyla oluştu. O dönem içinde Ankara'daki birçok Roma eseri tahrip olmuştur. Bence Roma tiyatrosunun da çevresi de bu dönemde tahrip olmuş, Roma Hamamı, August Mabedi ve kentteki önemli anıt yapıların malzemesi, taşları orada savunma amaçlı, can havliyle sur duvarı inşasında kullanılmış ve tiyatronun bulunduğu yer kapanmış, üzerine Osmanlı dönemi yapıları gelmiştir. 




   

BENDDERESİ ROMA BENDİ ve ÇEVRESİNDEKİ DEBBAGHANE MAHALLESİ VE KÖPRÜLERLE BİRLİKTE YOK EDİLDİ!!

 

  

*Osmanlı dönemleri yapıları gecekondu değil. Yani tiyatro çevresinde bulunan evler aslında gecekondu değildi. Orada çok güzel yapılardan oluşan evler de vardı. Maalesef oralar sonradan Bentderesi genelev olarak kullanılmaya başlandı. Cumhuriyetin 20. yüzyıllarından sonra oralar artık normal insanların giremediği, sıkıntılı yerler oldu. 1985-86 yıllarında oraya bir ayakkabıcılar çarşısı yapılacaktı. Ayakkabıcılar çarşısı yapılırken, temel kazısında büyük, dev taşlar çıktı. Her birisi 2 ile 3 ton ağırlığındaydı. Dozerle bunlar atılamadı, sonra Koruma Kurulu bu taşları kapattı. Ayakkabılar çarşısı inşaatı ise durdurularak proje iptal edildi.”

  Ankara aynı zamanda Roma şehri

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Ankara, bir Selçuklu, bir Osmanlı şehri, aynı zamanda da bir Roma şehridir'' dedi. 11.01.2012

Roma yapılarının üzerinde Ankara'nın son yıllardaki başka ve özensiz yapıları yükseliyor." dedi. Roma Tiyatrosunu da ayağa kaldırmak için Ankara Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla başlattıkları çalışmaların devam ettiğini anlatan Günay, ''Benim hayalim, bu yaz sonu, en geç yıl sonu Roma Tiyatrosu'nda, Ankara'da bir kültür etkinliği tiyatro izleme veya klasik müzik konseri dinleme imkanı doğacak." şeklinde konuştu.

https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/ankara-ayni-zamanda-roma-sehri/400205


 
Roma Tiyatrosu’nun Bulunması ve Kazı Süreci 

Ankara Kalesi’ne çıkan Hisarparkı Caddesi ile Bentderesi’ne inen Kevgirli Sokak arasındaki alanda, Tabakhane Camisini arkasındaki yamaçta yer alır.

Georges Perrot ve Edmond Guillaume, 19 uncu yüzyılın ikinci yarısında, buradaki kalıntıların bir tiyatroya ait olabileceğini söylemişlerdir. Ayrıca Roma Hamamı’nda korunan bir heykel kaidesi üzerinde yer alan yazıt, Dionysos şenlikleri hakkında bir kararnameyi içermektedir. Yazıt, Ulpis Aelius Pompeianus'un Agonluğu sırasında çıkarılan bir kararnamedir ve üzerinde tiyatronun belli bir yerine konulduğu yazılıdır.

Tiyatro kalıntıları, 1982 yılı sonunda, buradaki Milli Eğitim Müdürlüğü binasının yıkılarak yeni “Ayakkabıcılar Çarşısı” yapımı için dozerle zemin kazısı yapılması sırasında rastlantı sonucu ortaya çıkmıştı. Antik tiyatro 2263 ada 5, 6, 7, 11 ve 14 no’lu parsellerde Hisar Parkı Caddesi ile Pınar Sokak arasında kalan eski Berlin Oteli bitişiğindeki alanda yer almaktadır.

Bu dönemde Ankara BŞB İmar Dairesinde Ulus ve Kale ile ilgili çalışmaları sürdürüyorduk ve epey heyecanlı günler yaşamıştık. Alanın Arkeolojik Sit Alanı ilanı ve 6-7 imar parselinin kamulaştırılması için Kültür Bakanlığına yazılar yazmıştık..

Arkeolojik inceleme çalışmalarının yapılabilmesi için tiyatronun bulunduğu parseller kamulaştırılmış ve Hisarkapı Caddesi’ne kadar olan diğerlerinin de kamulaştırılması işlemlerine başlanmıştı.

 


ROMA TİYATROSU (1985) (Fotoğraf: M. Kadıoğlu)


ROMA TİYATROSU PLAN RÖLEVESİ (Çizim : M. Kadıoğlu, N. Kadıoğlu,  2011, S. 118)

Tiyatronun kazısı, 1992-1986 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinin bilimsel danışmanlığı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanlarının katılımı ile gerçekleştirilmiş ve yapı kısmen ortaya çıkarılabilmiştir[2].  Tiyatro’nun kuzeybatı analemma duvarı ile sahne binasının batısı hala toprak altındadır (Kadıoğlu, vd., 2011). Bir çok tiyatroda olduğu gibi yerli kayanın oyulması ve doldurulması ile elde edilen oturma sıraları moloz taş - harç dolgusuyla oluşturulmuştur. Orkestraya girişi sağlayan doğu ve batıda iki tane parados (yan giriş) yer almaktadır. Skene (sahne) binası orkestraya beş kapı ile açılmaktadır.

TİYATRO PLAN RESTİTÜSYONU (Çizim: E. Erdem Öztaner/ Kaynak: Kadığolu vd., 2011, S. 119) (Üstte + 3:00 Kotu Planı / Altta + 17:00 Kotu Planı)

Bizans Dönemi'nde muhtemelen iki evreli değişikliğe uğramış; birinci değişiklikte orkestra su oyunlarının düzenlendiği bir havuza dönüştürülmüş, ikinci değişiklikte ise skene binasının içinin ve doğu paradosa bitişik tonozlu bölümlerin başka bir amaçla kullanıldığı sanılmaktadır. Geç Bizans Döneminde ise oturma sıralarının kaldırıldığı muhtemeldir. Buna rağmen tiyatronun tipik Roma tiyatrolarında olduğu gibi yarım daire biçiminde bir orkestrası ve iki diozomasının olduğu anlaşılmaktadır. M.S.2. yüzyıla tarihlendirilmektedir.

“…….Ankyra Tiyatrosu, F. Sear’ın sınırlandırmasına göre Roma Dönemi’nde genel olarak Anadolu’da görülen 3a grubuna dahildir. Cavea’ya ,at hiç bir oturma basamağı in situ olarak ele geçmemiştir. Sadece alt cavea’nın  temel kısmı her iki cavea’yı  birbirinden ayıran kuzeydoğu aditus maximus’un üst kısmındaki diazoma’ya iat andezit bloklar günümüze kadar in situ  korunagelmiştir…”  (Kadıoğlu, vd., 2011, S.121)

“…..Olasılıkla alt cavea’da 11 ve üst cavea’da 19 olmak üzere toplam 30 oturma sırası ile cavea restitüte edilmiştir. Üst cavea’nın bitiminde yer alan olası ikinci diazoma ve tiyatroyu çevreleyen analemma duvarına ait hiçbir kalıntı günümüze ulaşmamıştır. Ancak hem arazinin topografyası hem de olası iki katlı scaenae frons’un yüksekliği cavea’nın yaklaşık 17 m yüksekliğinde olabileceğine işaret etmektedir…” (Kadıoğlu, vd., 2011, S.123)

Roma Tiyatrosu, Anadolu tiyatroları ile karşılaştırıldığında yaklaşık 59 m cavea [3] çapıyla Rhodiapolis tiyatrosu gibi (41,50 m), küçük tiyatrolar grubuna girer. Anadolu’da 95 – 105 m cavea çaplı tiyatrolar, yaklaşık 7.000 – 10.000 kişi kapasitelidir. Dolayısıyla Ankyra tiyatrosu için daha önce önerilen 10.000 – 15.000 kişilik oturma kapasitesi doğru sayıyı yansıtmaz (Kadıoğlu, Vd., 2011, S. 126).

Tiyatro açığa çıkarıldıktan sonra üzerinde bulunduğu parsellerin sahipleriyle mahkemelik olunmuş ve mahkeme henüz sonuçlanmadığından hiçbir işlem yapılamamaktadır. Tiyatronun ayakta kalan yapıları serserilerin ve tinercilerin mekânı olmuş durumda, her geçen gün daha da harap olmaktadır[4].


ROMA TİYATROSUNUN HİSAR CADDESİ İLE BENDDERESİ CADDESİ ARASINDAKİ YAMAÇTAKİ KONUMU (Fotoğraf: Ankara BŞB)

Aslında; Roma hamamı, Augustus Tapınağı, Julien Sütunu, Tiyatro, Roma yolu ve çevreleri gibi varlığı bilinen ve kazılar sonucu yüzeye çıkmış kalıntılar ve çevresindeki bütün uygulamalarda (temel kazısı, yol hafriyatı, altyapı inşaatları vb.) Müze denetiminde kazı ve sondaj çalışmaları yapılacak, ortaya çıkan tüm buluntular ile ilgili kararların Müze Müdürlüğü danışmanlığında Ankara Koruma Kurulu tarafından verilmesi gerekmekteydi.

1983 – 1985 Arası Ulus Tarihi Kent Dokusu Toplantılarında Roma Tiyatrosu İçin Alınan Kararlar[5]

28.07.1983 Tarihinde yapılan toplantıda Kaleiçi’nin kent bütününe ve yakın çevresine oranla tanımlaması yapıldı. Dokunun bugünkü durumu, bozulmuşluk, surlara verilen zarar, aykırı yapıların temizlenmesinin gereği, düzenlenmesi gerekli alanlar işaretlendi[6].  

Dış ve İç Kale’nin kuzeybatıda kazısı sürdürülmekte olan Roma Tiyatrosu’na bağlantı ile güneyde de Anadolu Medeniyetleri Müzesi gelişim alanı ile birlikte düşünülerek, geliştirilmesi gerektiği belirtildi.

,



KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADIĞI ZAMANLAR (1982-83) (Fotoğraf: G. Alpay)

Tiyatro alanındaki Belediye parselleri de intifa hakkı Belediye de olmak üzere, değerlendirilebilecektir. Bölge sınırları, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Anıtlar ve Eski Eser Onarımları Şubesi ve Ankara Belediye’since saptanacaktır. Mahalli İdarelere yardım ilkeleri kapsamındaki koşullar Belediye’ce yerine getirilmek kaydıyla Tiyatro çevresinin düzenlenmesi için, Planlama ve Yatırımlar Dairesi Başkanlığı mali yardım yapacaktır (1983).

Hacı Bayram Camisi, Roma Dönemi Tiyatrosu ve Kale’nin bir bütün içerisinde düşünülmesi halinde uygun bir kullanım olacağı görüşüne yer verilen toplantıda; küçük bir broşür hazırlanıp Hacı Bayram Camisi ve çevresi, Kavaflar Çarşısı çevresi için, uygulamada bir kamuoyu oluşturulması ve altyapı projesi beklenmeden bazı işleri başlanabileceği de önerildi (1983).

Ulus Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması Sonrası (1986)

Ulus Tarihi Kent Merkezi; Osmanlı Dönemi geleneksel kent dokusu, tarihi ticaret merkezi ve Cumhuriyet Dönemi yapıların yanı sıra; Arkeolojik önemli buluntu ve kalıntılar (Roma Hamamı, Roma Dönemi Antik Kalıntıları- Augustus Mabedi, Antik Dönem Tiyatrosu- ve Ankara Kalesi) ile bir bütündür.

1986 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından sürdürülen çalışmalarla “Ulus Tarihi Kent Merkezi Çevre Düzenleme Yarışması” açılmış, ve bu proje ancak 1990 yılında tamamlanabilmiştir.

Yarışmanın konusu,

“Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin, gelişme potansiyelleri göz önünde bulundurularak, korunması gerekli yapı ve yapı grupları ile geleneksel üretim birimlerinin gelecekteki kullanım biçimlerini modern kullanımlar ile bir arada değerlendirmek, tarihi merkezin niteliklerini çağdaş şehircilik, ulaşım, peyzaj ve restorasyon ilkeleri açısından gelecekteki şekillenmesini sağlayacak tasarımlar oluşturmak”,

Amacı ise;

“Ankara’nın Tarihi Kent Merkezi olan Ulus’un yakın çevresi ile ele alınıp, merkezin geleneksel yapı ve üretim birimlerini, şehirleşen ve gelişen bir toplum için niteliklerini bozmadan ve geliştirerek gelecek kuşaklara aktarmak, geleneksel merkezin korunması, değerlendirilmesi, ıslah edilmesi ve gerekli yerlerin yenilenmesi ve sağlıklaştırılmasını sağlamak, ekonomik ve gerçekçi bir çözüm getirerek, aynı zamanda geleneksel Osmanlı Türk Kent Merkezlerinin yeniden düzenlenmesi çalışmalarını desteklemektir”

 


ULUS TARİHİ KENT MERKEZİ KORUMA-ISLAH İMAR PLANI’NDA ROMA TİYATROSU ÇEVRESİ (1990)

 

Nitekim mekânsal kalite artırımını içeren ve kentsel mobilya detayına kadar inen düzenlemelerin ve kapalı çarşı, “meydan düzenlemeleri”, yayalaştırma alanlarını da içeren “düzenlenecek ulaşım bölgeleri”, Hacıbayram kültür merkezi ya da antik Roma tiyatrosu gibi “çevre düzenlemesi yapılacak yapı ve yapı grupları”na fonksiyonel yüklemelerin yanında, öneri tasarımlardan birer “etaplama – finansman –  örgütlenme modeli” talep edilmiş, bu yolla uygulamanın hangi aktörlerle ve hangi süreçte nasıl gerçekleştirilebileceğinin ipuçları alınabilmiştir. Bu modelin “ülkemizde koruma, geliştirme amaçlı projelerin uygulanmasında karşılaşılan darboğazları aşmaya yardımcı olacak, mevcut olanakları kullanma ve yeni yasal, yönetimsel ve parasal olanaklar yaratacak nitelikler” taşıması beklenmiştir.

 

KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADIĞI ZAMANLAR (1982-83) 

(Fotoğraf: G. Alpay – S. Hakan - wowTURKEY.com)

ONARIM ÇALIŞMASI (Fotoğraf M. Buhar)

  

VANDALİZMDEN ZOR KURTULAN ROMA TİYATROSU “ARKEOPARK” OLACAK (2. Bölüm)

Prof. Dr. Mehmet Tunçer 

Çankaya Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

Bu yazıda; 35 yılı aşkın bir süredir, inanılmaz bir sorumsuzluk örneği olarak tüm yetkili kurum ve kuruluşlarının gözü önünde başıboş bırakılmış, tinerci ve ayyaş yuvası haline gelerek, Başkent Ankara için çağdışı ve utanç verici bir hal alan Bendderesi’ndeki Roma Tiyatro’sunun niteliği, kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan bilgiler ve günümüzde gelinen nokta verilecektir. Bu yazı bir öncekinin devamı olarak Antik Tiyattro çevresinin açılması, Genelevin yıkılması, Tiyatro çevresinin denetimsiz bırakılması nedeni ile yeniden tahrip olma sürecine girmesi ve bu yıl başlanan “Arkeopark Projesi” ve “Onarım”  çalışmalarına yer verilecektir.



    BENDDERESİ GENELEVİ’NDE SON YAPILAR DA YIKILIYOR (Fotoğraflar : A. Soyak, 15.09.2013)

Bendderesi Genelevi Kaldırıldı ve Tiyatro Çevresi Açıldı

2008-2013 yıllarında yapılan çalışmalar ile uzun yıllardır bu bölgeyi ne yazık ki insanlık dışı bir mekan olan genelev kaldırılmıştır. Kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkım çalışmalarına devam eden Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Altındağ Belediyesi büyük tepkiler ve engellemeler karşın Tabakhane Mahallesindeki salaş yapıları tamamen yıkmış ve temizlemiştir.


ROMA TİYATROSU ÇEVRESİNDE KAMULAŞTIRILARAK YIKILAN ÇOK KATLI YAPILAR (2005) (Fotoğraf: M. Kadıoğlu)

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Islah Planı kapsamında yer alan ve yıllardır geri planda bırakılmış Bentderesi'nin modern bir görünüme kavuşması adına çalışmalara ara vermeden devam ettiklerini söyledi. aşkan Tiryaki, "Çalışmalar kapsamında daha önce 23'ü iş yeri 16'sı baraka olmak üzere toplan 39 imarsız binanın yıkımını gerçekleştirdik. Genelev çevresinin temizlenmeye başlamasıyla Kale'nin bir parçası olan Roma Hamamı'na kadar uzanan arkeolojik kalıntılar yeniden gün ışığına çıkacak. Yapılacak çalışmalarla ayrıca antik Roma Tiyatrosu'nun hayata döndürülmesi amaçlanıyor. Çevrenin temizlenmesinin ardından Kültür Bakanlığı ve Altındağ Belediyesi işbirliği ile yenilecek Roma Tiyatrosu, Ankara'nın önemli kültür merkezlerinden biri olacak" diye konuştu. https://www.haberler.com/bentderesi-ndeki-genelevin-hamami-kentsel-haberi/ 05.01.2008)

 

 

1992 – 2016 ARASI KARŞILAŞTIRMALI FOTOĞRAFLARDA ARADAN GEÇEN 15 YILDA ROMA TİYATROSUNUN SADECE BİRKAÇ BASAMAĞININ ONARILDIĞI VE GENELEV YAPILARININ YIKILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR (Karşılaştırma : A. Soyak, ve B. Williams)

  Büyükşehir Belediyesi’nin Ulus Bentderesi’nde başlattığı tarihi 5 bin kişilik Antik Roma Tiyatrosu ortaya çıkarma çalışmaları meyvelerini vermeye başladı.




“…..Belediye yetkilileri, iki evin ardından bir kaç gün içinde beş evin daha yıkılmasıyla birlikte genelevde bir çözülme yaşanacağını ve Bentderesi'nin boşalacağını belirtti. Bugün 2 evin daha yıkılmasının ardından Bentderesi Genelevi’nde toplam 17 ev kaldı. Yıl sonuna kadar bütün evlerin yıkılacağı belirtilirken……. Ankara Kalesi'nin eteklerinde bulunan Bentderesi'nde, genelevin bulunduğu bölgenin hemen altındaki tarihi Roma antik tiyatrosunu ortaya çıkarmak için kazı çalışmalarına da başlandı. Kazıların başlamasının ardından ilk olarak İlksan Öğretmen Evi yıkılmış, ardından Bentderesi Genelevi'nin bulunduğu yerdeki evlerin yıkımına başlanmıştı. 

(Kaynak : http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada-genelev-yikildi-kadinlar-isyanda-1020560/ 24/09/2010 )

 

Bu kapsamda bölgede tarihi dokuyu yeniden ortaya çıkarmak ve çirkin görüntüyü ortadan kaldırmak için başlattığı çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi’nin, salaş durumda bulunan ve çirkin, metruk bir görüntüye neden olan binaları bir bir yıkmasıyla birlikte tarihi Antik Tiyatro da yavaş yavaş gün ışığına çıkmaya başladı.

 

Anıl Palas Yıkımı (Solda) Fotoğraf: S.Hakan) Bendderesi Genelevi’nin Yıkımı

Bölgeyi karartan metruk biçimdeki binaların, tarihi binalara ve çevreye zarar vermeden, profesyonel bir şekilde yıkımının gerçekleştirildiğini, Antik Tiyatro’nun üzerindeki tüm binaların bir bir yıkıldığını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı 
Melih Gökçek

, “Yıkımlar ilerledikçe Roma devrinden kalma 5 bin kişilik Antik Tiyatro da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Ortaya tamamen çıkmasının ardından da restorasyonunu yapıp, koruma altına alacağız ve tarihe tanıklık yapan güzelliğini yeniden sergileyeceğiz” dedi.


Daha önce de bölgede bulunan ve görüntü kirliliğine neden olan, tarihi örten Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait dört katlı binayı, İlksan Öğretmenevi’ni, Anıl Otel’i ve çevredeki altı binayı yıkan Büyükşehir Belediyesi, yapılan çalışmalarla bölgenin tarihe tanıklık eden dokusunu adım adım ortaya çıkarıyor.

(Kaynak : http://www.tayproject.org/haberarsiv201010.html  Hürriyet, 03.11.2010)

 

 



HACIBAYRAM CAMİSİ, TABAKHANE CAMİİ VE ROMA TİYATROSU (Fotoğraf: Ank. BŞB.)

Yarım daireden daha büyük olan cavea’sı[7]  ile Ankyra Tiyatrosu’nun orkestra çapı, yaklaşık 12 m’dir. 1,20 m derinliğinde ölçülebilen orkestra çukurunu, kesme gri-beyaz kireçtaşı bloklarla inşa edilmiş bir duvar çevrelemektedir. İyi işçilikle yapılmış bu kireçtaşı bloklar, profili bir kaide (toikhobat) üzerinde yükselmektedir (Kadıoğlu, M., 2011, S.127) Osmanlı döneminde üzerine neredeyse bir mahalle kurulmuştu..

  

TİYATRO VE ÇEVRESİ (21.10.2013) (Fotoğraf: A. Soyak)

Tiyatro ve Yakın Çevresinin Denetimsiz Bırakılması Sonucu Ortaya Çıkan Utanç Verici Vandalizm Görüntüleri

“….Bentderesi bölgesinde 4-5 parsel kamulaştırma alanı ilan edildi. 1995 yıllarında ise orada kazılar başladı. Etrafı yıkıldı. Ancak bölge denetimsiz kaldı. Son 10 yıldır ise burası denetimsiz bir vaziyette. Çevresinin güvenlik altına alınması lazım. Çevresi tahta perdeyle çevrilmesi gerekiyor. Ancak şu anda yol geçen hanı durumunda. İçki içenleri, ayyaşların, uyuşturucu çekenlerin, tinercilerin yuvası haline gelmiş. Oraya girilemiyor. Bizim gibi normal insanlar o bölgede tanıdığımız insanlar sayesinde bu bölgeye girebiliyoruz. Bu konuyu birkaç senedir de dile getiriyoruz..." [8]



 ANTİK TİYATRO İÇİNDE İÇKİ İÇİLMİŞ, ATEŞ YAKILMIŞ VE ÇÖPLÜĞE DÖNMÜŞ (Fotoğraflar: M. Tunçer, Şubat 2016)



ANTİK TİYATRO’DA TİNER ÇEKENLER ve TİYATRO ÜSTÜNE BOCA EDİLEN TAŞ, TOPRAK (Fotoğraf: M. Arabacı)

 

*Tiyatro çevresi mutlaka denetim altına alınmalı. Dikenli tel mi çekilecek, tahta perde mi yapılacak. Bu antik tiyatronun çevresinin güvenlik altına alınması lazım. Girişi çıkışı beli olmalı. Sonra yapılan projeler var. O projeleri uygulamaya sokmamız gerekiyor. Yani antik tiyatronun nasıl restore edileceği ele alınmalı. Bir de çevre düzenlemesi yapılması lazım. Giriş kapısı, otopark, bilet gişesi vesaire gibi projeler yapılmalı. Böyle bir proje zaten var. Bunlar uygulanırsa orasında hiçbir problem olmaz. Augustus mabediyle Hacıbayram Veli Camii ile buranın doğrudan bağlantısının kurulması lazım. Burayla da Ankara Kalesi'nin doğrudan bağlantısının kurulması gerekiyor. (M.Tunçer, 2016 – Ali İnandım ile Röportaj) 

 


 "............Prof. Tunçer, son yıllarda kazısı yapılan Roma Tiyatro'sunun ise perişan durumda olduğunu belirterek, “Yer yer ateş yakılmış, yarı yanmış odunlar, galeriler isle kaplanmış. Şarap, rakı vd içki şişeleri, ortalık çöplüğe dönmüş. Çok üzücü bir manzara. Burada yapılanlar 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre tamamen suçtur. Burayı denetimsiz bırakmak da suçtur” sözleriyle tarihi mekândaki rezalete tepkisini göstermişti." (Kaynak : Yavuz, Y., 08.05.2016, https://odatv.com/ankarada-utancmanzaralari- 0805161200.html)

"....Antik Tiyatro çevresi mutlaka denetim altına alınmalı. Dikenli tel
mi çekilecek, tahta perde mi yapılacak. Bu antik tiyatronun çevresinin güvenlik altına alınması lazım. Girişi çıkışı beli olmalı. Sonra yapılan projeler var. O projeleri uygulamaya sokmamız gerekiyor. Yani antik tiyatronun nasıl restore edileceği ele alınmalı. Bir de çevre düzenlemesi yapılması lazım. Giriş kapısı, otopark, bilet gişesi vesaire gibi projeler yapılmalı. Böyle bir proje zaten var. Bunlar uygulanırsa orasında hiçbir problem olmaz. Augustus mabediyle Hacı Bayram Veli Camii ile buranın doğrudan bağlantısının kurulması lazım. Burayla da Ankara Kalesi'nin doğrudan bağlantısının (S. 49) kurulması gerekiyor.". 

(Tunçer, M., Yalçın, N., Aytekin, Ö., Röportaj Dizisi Alyurt, P., Milliyet Ankara Eki, 28.08.2018)    




 

Dr. Necati Yalçın ile birlikte Koç Müzesi’ndeki konferansımızda; Ankara-Roma karşılaştırması yaparak, korunması gerekli ve UNESCO Dünya Mirası listesine girebilecek arkeolojik ve tarihsel /kültürel değerlerimizi, bu eserlere yapılan tahribatları anlatmaya çalıştık.

Özellikle Augustus Tapınağı, Hacı Bayram Camisi çevresi, Roma Dönemi Tiyatrosu çevresinde de geçtiğimiz dönemde yapılan yıkımları sundum. Bu günlerde Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma dairesi başkanlığı tarafından planlanan çalışmaları içeren bir sunum yaptım.'' ifadelerini kullandı (Tunçer, M., 8 Şubat 2020) .

Roma Tiyatrosu Çevresi Güvenli Hale Getirildi ve Arkeopark Projesi Hazırlandı

  


YAPILAN YAYINLAR NETİCESİNDE ANTİK TİYATRO ÇEVRESİ DENETİM ALTINA ALINMIŞTI (Fotoğraflar: M. Arabacı 2018) (Tel örgü öncesi ve sonrası)

ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş, ‘Antik Roma Tiyatrosu’nun etrafının jiletli telle çevrilmesiyle ilgili, “Alana giren kötü niyetli kişilerin ateş yakarak tarihi kalıntılara zarar vermesi engellenmiştir” dedi.

 

ROMA TİYATROSU ARKEOPARK PROJESİ (2020) (Kaynak: Ankara BŞB)

1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları içinde yer alan Roma Tiyatrosu’na yönelik Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol doğrultusunda, Roma Tiyatrosu’nun aslına uygun restorasyonunun yapılması için proje çalışmaları başlatılmıştır (Ankara BŞB, KTVK Dairesi Bşk.). Ankara Roma Dönemi Tiyatrosunun kuzeyindeki, doğusundaki ve batısındaki, Hisar Parkı Caddesi, Kevgirli Sokak ve Hacı Bayram Bulvarı arasında kalan, doğu yönünde de Ankara Kalesi ile sınırlanan 1. ve 2. Derece arkeolojik sit alanında, Roma Tiyatrosunun restore edilerek ziyarete açılmasına yönelik ve çevresinin de düzenlenerek Arkeopark’a dönüşümünün sağlanması amacıyla, tiyatroda restorasyon projesi ve çevresinde de çevre düzenleme projesi hazırlanmıştır.

Hazırlanan çevre düzenleme projesi kapsamında, ziyaretçilere yönelik Otopark, turist otobüsleri için Park ve Bekleme Cebi, Ziyaretçi Karşılama Merkezi, Tuvaletler, Bileti Satış Gişesi ve Güvenlik Kulübesi, Çocuklar için Arkeoloji bilimini tanıtıcı Açık Oyun Alanları, Tematik Açık Hava Sergileme Alanları, Seyir Kafesi, Seyir Terasları ve peyzaj çalışmaları yer almaktadır (Ankara BŞB, KTV Bilgi Notu).

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi “Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi”ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. 2021 yılında tamamlanması planlanan projenin detaylarını açıklayan Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, “Ulus ve civarında hem tarihi mirasımızı koruyacağız hem de bu alanı dünya tarihi mirasına kazandıracağız” dedi[9] .

“Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi”nin Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca onaylandığını açıklayan Ödemiş, bu yıl içinde başlanması planlanan Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi’nin 2021 yılında tamamlanarak Dünya kültürel mirasına kazandırılacağını ifade etti.
 



27 HAZİRAN 2020 DE TİYATRO İÇİ TEMİZLENMİŞ AMA HALA BAZI YERLERİ ÇÖPLÜK (Fotoğraflar: M. Arabacı)
2012-2019 yılları arasında arazide yapılan kazı çalışmaları neticesinde bulunan yeni buluntulardan dolayı, 2019 yılında Ankara Büyüksehir Belediyesi’nin Kültür Bakanlığı ile yaptığı protokol kapsamında, Tiyatro’nun revize rölöve, revize restitüsyon ve revize restorasyon projeleri, Mezon Mimarlık Restorasyon Ltd. Şti tarafından hazırlanmış ve 2019 yılında tiyatroya ait revize projeler, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır. Bu projelere doğrultusunda, tiyatronun yarım kalan restorasyon çalışmasına önümüzdeki yıllarda devam edilecektir.


TİYATRO RESTORASYON PROJESİ 2012 (Elif Erdem Öztaner, Mezon Mimarlık Ltd., Kaynak: Kadıoğlu, M., 2017)

ÇEVRE DÜZENLEME ve ARKEOPARK PROJESİ:

Arkeoparkın girişi, 1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit alanının kuzeydoğu ucundandır. Girişin karşısında, Ziyaretçi Karşılama Merkezi, girişin batısında, Bilet Gişesi ve Turnikeli geçiş alanı yer almaktadır. Turnikelerden geçildikten sonra, alt kotta, yola paralel uzanan, Ziyaretçi Karşılama Merkezi ve tescilli Abdülkadir İsfehani Mescidi arasında kalan alanda, ziyaretçilerin alanla ilgili ön bilgi alabilecekleri, yapının tarihinin anlatıldığı bilgilendirme tabelalarının yer aldığı, aynı zamanda alanda gezen insanların tura başlamadan önce ya da turu tamamladıktan sonra dinlenebilecekleri, oturma alanlarını da içeren bir dinlenme alanı ve yanı sıra, çocuklar için de keyifli vakit geçirerek, tarih ile olan bağlarını oynayarak ve eğlenerek güçlendirebilecekleri, arkeoloji temalı kum havuzları ve oyun alanları oluşturulmuştur (Ankara BŞB, KTV Bilgi Notu).

 


ROMA TİYATROSU ARKEOPARK PROJESİ (Kaynak : Ankara BŞB, KTVK Dairesi Bşk)

ZİYARETÇİ KARŞILAMA MERKEZİ:

Arkeopark alanı içinde düşünülen en önemli yapısal öğe, Ziyaretçi Karşılama Merkezi dir. Bu mekânın alana ziyarete gelen ziyaretçilerin karşılandığı korunaklı, kapalı bir alan sunması, alan hakkında ön bilgi verilmesi ve ziyaretçilerin yeme-içme, tuvalet gibi ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, geçici küçük çaplı sergilere ve Ankara’nın Roma dönemi şehrini tanıtıcı sunum ve sergilere imkân sağlaması amaçlanmıştır.

Mimarisi planlanırken, yapının, alanda asıl sergilenen Roma Dönemi Tiyatrosu ve yapının arkasında yer alan tarihi Ankara Kalesi surlarının önüne geçmemesi, biçimi ve malzeme kullanımı ile sade, tarihi yapılarla yarışmayan, yapının kendisinin öne çıkmadığı ancak modern çizgisi ile de tarihi yapılardan ayrışan bir dili olması amaçlanmıştır.

Alan içinde yeni yapılacak olan bu yapının, tiyatronun siluetini kapatmayacak bir alanda yapılması istenmiştir.  Bu sebeple, arazinin tiyatrodan en uzak köşesi olan doğu kenarı konum olarak belirlenmiştir. Bu alan seçildikten sonra, biçim ve yükseklik olarak da, yapının, arkasında yer alan Kale Surlarının yol kenarından algısını bozmaması amaçlanmıştır. Bu sebeple, yapının arkasındaki suru, yaya kaldırımında yürüyen yayanın göz yüksekliği seviyesinden kapatan bir konumda değil, daha geride, Kale Surunun bitişinde yapılması planlanmıştır. Kale surları doğal kayalığın üzerine oturmaktadır. Yeni yapılması planlanan ziyaretçi karşılama merkezi ise, Kale Surunun oturduğu kayalığın önünde yer alacak ve tek katlı olacak, böylece insan yapımı suru değil, doğal kayalığın altı kısmını kapatacaktır. Mevcut durumda, kale etekleri yeşilliklerle kaplıdır. Yeni yapılacak yapının çatısının da yeşil çatı olması, kale etrafında bulunan yeşilliğin, yapının çatısında da devam etmesi, böylece yapının, doğal topoğrafya ile bütünleşerek, topoğrafya içinde yok olması, sadece kuzeye bakan giriş cephesinin açıkta kalarak, yapının sadece bir cephesinin görünür olması amaçlanmıştır (Ankara BŞB, KTV Bilgi Notu).

 


SEYİR KAFESİ:

Arkeopark alanının güney tarafında, tiyatronun doğusunda, Hisar Parkı Caddesi üzerindeki açık otoparkı sınırlayan taş istinat duvarının batısında, halihazırda, zemininde asfalt olan düzlük alan üzerine, bir Seyir Kafeteryası önerilmiştir. Bu alan arazinin en üst kotunda yer alan, aynı zamanda alanın kuzeybatı yönündeki Hacı Bayram Camii ve Augustus Tapınağı’nın olduğu alana bakan, o bölgenin ve Arkeopark alanının yukarıdan izlenebilmesi için çok iyi konumda olan bir seyir alanı niteliğindedir. Bu alanın zemininin hali hazırda sert zemine dönüşmüş olması bu alanın işlevsel olarak kullanılabilmesi için bir altlık oluşturmaktadır. Ayrıca bu alanın doğusunda yer alan otoparkın tiyatroya bakan taraftaki, sonradan örülmüş istinat duvarının, Hisar Parkı Caddesi’nden yukarı doğru çıkarken çok baskın bir öğe durumunda olması ve bu duvarın gizlenmesinin istenmesi de bu alana yeni bir fonksiyon vermek için düşünülen gerekçelerdendir. Bu alanın işlevsel olarak oluşturulmasının gerekçelerinden birisi de ziyaretçi karşılama merkezi ile alanın güney sınırı arasında eğimli arazide planlanan, peyzaj alanları ve tematik açık hava sergilerinin bulunduğu kısmın ziyaretçiler tarafından kullanımının daha cazip hale getirilmesi ve üst kottaki kafe ve seyir alanına varana kadar olan alanının tamamının gezilebilmesi için bir sebep daha oluşturulmasıdır.

Sonuç

35 yılı aşkın bir süredir inanılmaz bir sorumsuzluk örneği olarak tüm yetkili kurum ve kuruluşlarının gözü önünde başıboş bırakılmış, tinerci ve ayyaş yuvası haline gelerek Başkent Ankara için çağdışı ve utanç verici bir hal alan Roma Tiyatro’su umarım yakında vandalizmden ve tahribattan kurtulacaktır.

Ankara BŞB açıklamalarına göre “Arkeopark Projesi” ve “Tiyatro Restorasyon Projesi”

KTV Koruma Kurulu’ndan geçmiştir. Roma Tiyatrosu’nun çevre düzenlemesi ve restorasyonuna ilişkin de ihale sürecine girildiğini yetkililer açıklamıştır.

Umarım bundan böyle üzerinde yer aldığımız Roma Dönemi Ancyra’sının çok değerli arkeolojik kalıntılarına çok daha dikkatli, bilimsel ve hassas davranılır.

 

BU KONUDA BASINDA ÇIKAN BAZI HABERLERİMİZ:

Son yıllarda inanılmaz bir şekilde herkesin gözü önünde “Dünya Mirası” olabilecek Roma Tiyatrosu içi ve çevresi denetimsiz ve çöplük idi. Ben bu konuda birkaç haber yapmıştık.

28 Ağustos 2018 tarihinde Milliyet Ankara Ekinde tam sayfa olarak Paşa Alyurt’un hazırladığı yazı dizisinde Dr. Necati Yalçın ve Y. Peyzaj Mimarı Öznur Aytekin ile birlikte “Antik Tiyatro Çevresi Koruma Ve Denetim Altına Alınmalı” demiştik. Bu yazıya karşılık 1 hafta sonra sonra çıkan haberde bunun gerçekleşeceği yazıyor.

 Mayıs 2016 da çıkan haber aşağıda..

https://odatv.com/ankarada-utanc-manzaralari-0805161200.html

Şubat 2016 da çıkan haber aşağıda:

http://www.hurriyet.com.tr/yikmayin-ayaga-kaldirin-40061817

http://mehmet-urbanplanning.blogspot.com/2016/03/ykmayn-ayaga-kaldrn.html

 

 


Sayın Eray Görgülü (Hürriyet) yaptığımız röpörtaj

http://eraygorgulu.blogspot.com/2016/05/ulusu-ykmayn-yeniden-ayaga-kaldrn.html?view=classic

Roma Tiyatrosu’nun nasıl ayyaş, tinerci yatağı olduğuna ilişkin çektiğim bazı fotoğraflar aşağıda: 

("Başkent Ankara için utanç verici manzaralardır. Bunun önüne geçebilirsek ne mutlu bize demiştik)"

      





ARKEOPARK PROJESİ KORUMA KURULU TARAFINDAN ONAYLANMIŞ VE UYGULANMAYA BAŞLAMIŞTIR (Ocak 2021) 

KAYNAKLAR

Ankara Dış Ve İç Kale’deki Çalışmalar İle Açık Hava Müzeleri Hakkında Not (28.09.1983 Tarihli Toplantı Tutanağı)

Ankara BŞB, K.T.V. Dairesi, 2020, Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi Bilgi Notu ve fotoğraflar (KTV Dairesi Başkanı sayın Bekir Ödemiş’e ve konu ile ilgili Bedir, B., ve Avcı, S., ‘ya Arkeopark Projesi ile ilgili bilgi, belge ve fotoğraflar için teşekkür ediyorum.

Akok, M., 1969, Ankara Şehrindeki Roma Hamamı, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı XVII-1, sf. 5-37.

(Aktaran : Aygür, A., F., https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan ( Erişim: 08.07.2020)

Aygür, A., F., 2019, “Roma Tarihinde Ankara’nın Yeri”, Roma Ankarası’ndan Günümüze Kalan, https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)

Duran, S., 2018, Georges Perrot - Edmond Guillaume, http://www.gazeteregli.com/eregli-haber/gazete-eregli/?id=4300&resimID=2209, Erişim 08.07.2020

Kadıoğlu, M., Görkay, K., Mitchell, S., 2011, “Roma Dönemi’nde Ankyra”, Yapı Kredi Yayınları 3371, Anadolu Kültür Akademisi Derneği, Mas Mat., İstanbul.

Ödemiş, B., 2019, Ankara BŞB, KTVK Dairesi Bşk. lığı Sunumu.  

Tunçer, M., 2000, “Tarihsel Çevre Koruma Politikaları: Ankara”, Kültür Bakanlığı Yayınları 2520, Aralık 2000, Kültür Eserleri Dizisi : 281.

Tunçer, M., 2017, "Dünden Bugüne Kültürel Miras Ve Koruma: Ankara, Patara, Urfa Edessa, Perge, Diyarbakır, Mardin ", Gazi Kitapevi Yayınevi, Ank. ISBN 978-605-344-522-7,

Tunçer, M., Yalçın, N., Aytekin, Ö., Röportaj Dizisi Alyurt, P., Milliyet Ankara Eki, 28.08.2018.

Yavuz, Y., 08.05.2016, https://odatv.com/ankarada-utancmanzaralari- 0805161200.html)

Roma Tiyatrosu Başkent'te Gün Işığına Çıkıyor, 10 Şubat 2020,
Kaynak :
https://www.gazetenehaber.com/haber/roma-tiyatrosu-baskentte-gun-isigina-cikiyor-64006? fbclid=IwAR3CoFywxJhDHX3A1d4l82P3vXpAudwrvVExqpLhAEkNucgWG4fCKVrsjhg

Mayıs 2016 da çıkan haber aşağıda..

https://odatv.com/ankarada-utanc-manzaralari-0805161200.html

Şubat 2016 da çıkan haber aşağıda:

http://www.hurriyet.com.tr/yikmayin-ayaga-kaldirin-40061817

http://mehmet-urbanplanning.blogspot.com/2016/03/ykmayn-ayaga-kaldrn.html

Sayın Eray Görgülü (Hürriyet) yaptığımız röportaj

http://eraygorgulu.blogspot.com/2016/05/ulusu-ykmayn-yeniden-ayaga-kaldrn.html?view=classic

https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/ankara-ayni-zamanda-roma-sehri/400205

https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)

https://www.haberler.com/bentderesi-ndeki-genelevin-hamami-kentsel-haberi/ 05.01.2008)

http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada-genelev-yikildi-kadinlar-isyanda-1020560/ 24/09/2010

http://www.tayproject.org/haberarsiv201010.html  Hürriyet, 03.11.2010)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



[2] Kadıoğlu, M., Görkay, K., Mitchell, S., 2011, “Roma Dönemi’nde Ankyra”, Yapı Kredi Yayınları 3371, Anadolu Kültür Akademisi Derneği, Mas Mat., İstanbul.

[3] Cavea, antik dönem tiyatrolarında oturulan bölümlere verilen addır.

[4] Aygür, A., F., 2019, “Roma Tarihinde Ankara’nın Yeri”, Roma Ankarası’ndan Günümüze Kalan, https://alivedatoygur.wordpress.com/2019/05/14/roma-ankarasindan-gunumuze-kalan/ (Erişim: 08.07.2020)

 

[5] Ankara Dış Ve İç Kale’deki Çalışmalar İle Açık Hava Müzeleri Hakkında Not (28.09.1983 Tarihli Toplantı)

[6] Tunçer, M., 2017, "Dünden Bugüne Kültürel Miras Ve Koruma: Ankara, Patara, Urfa Edessa, Perge, Diyarbakır, Mardin ", Gazi Kitapevi Yayınevi, Ank. ISBN 978-605-344-522-7, S.57.

 

[7] Antik tiyatroların sahne dışında kalan yarım planlı, basamaklı oturma alanı. Sözcük latince olmakla birlikte, bugün hem Roma, hem de Grek tiyatroları için kullanılır. Döneminde Grek tiyatrosundaki aynı bölüme theatron denilirdi. (Kaynak: Sanat Sözlüğü)

[8] Tunçer, M., Korunamayan Kültürel Miras HacıBayram Camisi ve Augustus Tapınağı Çevresi Kitabı, 2019, S.48.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TAŞHAN MEYDANI’NDAN ULUS’A BALIKPAZARI CADDESİ’NDEN ANAFARTALAR CADDESİ’NE

  TAŞHAN MEYDANI’NDAN ULUS’A BALIKPAZARI CADDESİ’NDEN ANAFARTALAR CADDESİ’NE FROM TASHAN SQUARE TO ULUS FROM BALIKPAZARI AVENUE TO ANA...